Tolga Çevik, 'Organize İşler'deki Süpermen Samet rolüyle genelde iyi eleştiriler almıştı.
Tolga Çevik'in 'Eleştirmenler bedava film izliyor, sonra atıp tutuyorlar' sözleri sinema yazarlarını kızdırdı: Düşüncesizlik etti; galiba para Çevik'in kafasını karıştırmış!
09/01/2006 (798 kişi okudu)
OLKAN ÖZYURT (Arşivi)
İSTANBUL - Sinema yazarları yine hedef tahtası oldu. Bu sefer 'Organize İşler'in Süpermen Samet'i Tolga Çevik eleştirmenlere veryansın ediyor. Çevik'in Haftalık dergisinin Röportaj ekinde çıkan söyleşide sarf ettiği sinema yazarlarına yönelik 'Bedava film izliyorlar, sonra atıp tutuyorlar' sözleri yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Sinema yazarları bu duruma haliyle tepki gösteriyor. 'Bedava film' izledikleri basın gösterimlerinin, yazılarını filmin vizyona girdiği gün veya hafta yazılabilmeleri için bir gereklilik olduğunu belirten eleştirmenler, bunun dünyanın her tarafında uygulanan bir sistem olduğunu söylüyor. Ayrıca filme para verip vermemelerinin bakış açılarını, filmle ilgili değerlendirmelerini de etkilemeyecenin altını çiziyorlar.
Çevik, Haftalık'ın 'Sinema
eleştirmenlerini mi dikkate alırsınız, seyirciyi mi' sorusuna "Bu çok önemli bir kıstas, eleştirmen sinemayı bedava seyreder, seyirci para verir. Para verenin fikri daha önemlidir, eleştirmen öyle rahat atıp tutar ki..." cevabını vermişti.
'Biletle izleyen de var'
Mehmet Açar (Sinema Yazarları Derneği Başkanı): İsteyen istediği kıstası alabilir. Ama eleştirmenlerin bedava film izlemeleri yargılarını kesiklikle değiştirmez. Ayrıca Türkiye'de para verip film izleyen bir sürü de eleştirmen var.
'Kendi işine baksın'
Uğur Vardan (Radikal gazetesi): 'Ne yani, o kötü filmlere bir de para mı verecektik?' demek meseleyi çözer aslında ama biraz daha uzatayım. Tolga Çevik'i ('Herkes Kendi Evinde'yi saymazsak) şöhrete kavuşturan ekolün sahibi Yılmaz Erdoğan, zamanında Türk filmlerini eleştirenlerin 'Beğenmeyenlere bilet parasını geri vereyim, sussunlar' anlamında bir cümleyle ağızlarının payını vermişti. Bu durumda kafa karışıklığı oluyor, parasını verip eleştirenlerle parasız eleştirenler aynı çizgiye geliyor. Neyse: Çevik, geçmişteki işlerinde Yılmaz Erdoğan'ın, 'Organize İşler'de de Altan Erkekli'nin alter egosu gibi oyunculuk veriyor, önce kendi üslubunu bulsun, sonra oraya buraya laf yetiştirsin...
'Cehaletle açıklanabilir'
Murat Özer (Digitürk, Radikal): 'Sinema yazarlığı' kurumunu eleştirirken 'para ödememe' gibi bir kıstas ortaya koymak, olsa olsa 'cehalet'le açıklanabilir. Zira 10 ya da 15 YTL gibi bir ücreti ödememenin, sinema yazarlarını eleştiri (ya da Tolga Çevik'in dediği gibi atıp tutma) konusunda nasıl bir 'rahatlık'a yönelttiğini anlamak mümkün değil. Bu arada, ben 'Organize İşler' filmini para ödeyerek izlediğimi de belirteyim. Bu durumda, Tolga Çevik'in düşüncesine göre benim fikrim, söylediklerim 'daha önemli' oluyor, değil mi?
'Bilette keramet yoktur'
Alin Taşçıyan (Milliyet gazetesi): Düşünmeden konuşmuş, sanırım sözlerinin mantıksızlığına o da üzülmüştür. Para ödemiş izleyicinin, daha sahiplenici olacağını kastetmiş olmalı. Hepimiz kurumları temsil ediyoruz. Kendi kurumum adına konuşuyorum: Milliyet gazetesi basın gösterimleri de tıpkı sinema salonları gibi ücretli olduğu takdirde herhangi bir ödeme güçlüğü çekmez! Basın gösterimleri bütün dünyada yapımcı ve dağıtımcıların yararına olduğu için onlar tarafından özellikle düzenlenir. Tersi değil! Eminim Tolga Çevik bir oyuncu olarak bunu biliyordur, ama filmin eleştirmenlerce genel olarak beğenilmeyişinin yarattığı düş kırıklığıyla dili sürçmüştür. Nikâhta keramet vardır derler de bilette olduğunu hiç sanmam!
'Düşünmeden konuşmuş'
Ege Görgün (Akşam gazetesi): Eleştiri yazımda 'Organize İşler'de Türk sinema tarihine geçecek bir performans sergiliyor' diye övdüğüm Tolga Çevik'in bu konuda böylesine üstüne düşünülmemiş bir laf etmesine çok, ama çok şaşırdım. Tolga Çevik en basiti, şunu düşünemiyor. Yapımcılar gazetelerde, dergilerde filmlerinin haberi çıksın diye yırtınırken, biz güdümsüz bir şekilde filmlere sütunlarca yer ayırıyoruz. İlana vursanız bu ayrılan yerleri olağanüstü paralarla çıkar karşınıza.
'Para kafasını karıştırdı'
Ahmet Ilgaz (Radikal Cumartesi): Anlaşılan her şeyin paranın çevresinde döndüğü günümüz dünyası genç oyuncunun kafasını karıştırmış, saçmalamasına neden olmuş. Önünde daha uzun bir kariyeri olan bir oyuncunun böyle küstahlık sınırlarını zorlayan bir açıklama yaparak eleştirmenleri karşısına alması kendisi için talihsiz olmuş. Bedava izlemekle film hakkında yazılanların nasıl bir ilişkisi var, anlayamadım doğrusu.
'Çevik'e bir sorum var'
Cüneyt Cebenoyan (Birgün gazetesi): Allah aşkına film ücreti bir gazete açısından ne ki zaten? Mesele gösterime girdiği gün o film hakkında yayımlanacak bir yazının olması. Benim de bay Çevik'e bir sorum var. Film seyretmek için para ödeyen seyircilere bu para karşılığında reklam seyrettirmek nasıl bir duygu? 'Organize İşler'in aynı zamanda Bonus Card'ın reklamını yapıyor oluşunu ahlaken doğru buluyor mu?
'Seminer düzenleyelim'
Esin Küçüktepepınar (Sabah gazetesi): Filmi eleştirmene izletmek uluslararası standart bir uygulamadır. Bizde eleştirmenler hakkında ileri geri konuşmak hevesi malumdur ama kendisi oyunculuk adına gayet iyi bir performans çıkarmış, sinemada geleceği olan bir isim. Eleştirmenin gerçekte ne iş yaptığını bilmesi gerekirdi. Bir filmin seyirci kadar eleştirmene de neden ihtiyacı olduğu konusunda kafalarımız bulanık. Galiba bu konuda maruzatı olanlar için özel seminerler düzenleme zamanı çoktan gelmiş.