Digitürk için çekilen reklam filmlerinde oynayan Tolga Çevik ve Demet Evgar ekranların en sevilen ikilisi oldu. Çevik: "11 reklam filmini iki günde çektik. Bu filmler belki hayatımızı bile söndürebilirdi ama öyle olmadı. Herkes çok sevdi. Hatta bu filmlerden sitcom, komedi dizisi yapılması bile istendi"
ÖZKAN GÜVEN
Vizontele"den tanıdığımız Tolga Çevik ile "Bütün Çocuklarım" ve "Çınaraltı" adlı dizilerdeki Demet Evgar şu sıralar Digitürk'ün epey popüler olan reklam filmlerinde oynuyor. Üstelik evlerde uzaktan kumandalar onların reklamı ekrana çıktığında kanal değiştirmiyor. Tolga Çevik yeniliğe kapalı, Digitürk paketi aldırmamak için bin dereden su getiren Çınar'ı, Demet Evgar ise kocasının bu inadına çaresizce boyun eğen ve her bölümde içine fenalık gelen Pınar'ı canlandırıyor. Şunu hemen söyleyelim Tolga Çevik dizideki gibi gerçek hayatta da futbol hastası bir insan değil, hatta bu spordan nefret bile ediyor. Demet Evgar ise tam tersi. Her ne kadar canlandırdığı karakter futboldan hoşlanmayan biri olsa da o futbolu çok seviyor.
Bu projede nasıl yer aldınız?
Tolga Çevik: Sinan Çetin'le Serdar Erener çok kısa ve birçok temayı anlatacak reklam filminde oynayıp oynamayacağımı sordu. Benim adımı da onlara mizahçı Vedat Özdemiroğlu vermiş. Benimle oynayacak ismi de ben ortaya attım ve Demet'le birlikte 11 reklam filminde oynadık.
Kim yazdı senaryoları?
Tolga Ç.: Demet ile birlikte çoğunu çekimler sırasında çıkardık. Biraz doğaçlama oldu. Yazılı bir şeyler vardı. Bunları okuyorsunuz, çok komik geliyor ama ayağa kaldırdığınızda o kadar komik olmuyor. Birçoğu beden diline dayalıydı.
Demet Evgar: Çekimler sırasında bu işin ortasının olmayacağını biliyorduk. Ya çok iyi ya da çok kötü olacaktı. Aslında çekimler sırasında ne yaptığımızın da çok farkında değildik. Doğaçlama oldu. Provası yoktu. Şöyle de bir şey denesek dedik, oldu. Sabah "Nasıl olacak acaba?", gece de "Nasıl oldu acaba?" diye sorup durduk kendimize. En önemli avantajımız birbirimizin uyumu için vakit harcamamamızdı. Yoksa iki günde bu kadar iyi bir işin çıkabileceğini ben sanmıyorum.
Nasıl tepkiler aldınız?
Tolga Ç.: İşin illüzyonu şurada; tiyatro veya sinemada iki saatiniz var. Ama o iki saat, üç aya ya da beş aya bölünebiliyor. Reklamda ise 8 saniye. Buradaki en uzun reklam filmi 18 saniyeydi. Yaptıklarınız ya zaplanacaktı ya da işte böyle reytinglere girecekti. Reklam filminde oynamak çok riskli bir karardı. Bir beğenilmezse sokağa bile çıkamazsın abi. Belki hayatımı bile söndürebilirdi bu reklam filmleri. Ama böyle olmadı. Herkes çok sevdi. Hatta bu filmlerden sitcom, bir komedi dizisi yapılması bile istendi.
Demet E.: Çekilen 11 bölümü iki günde bitirdik. Sabah 8'de girdik gece 1'de çıktık. Ben bu kadar olumlu tepki alacağını tahmin etmiyordum. İnsanlar evlerinde birbirlerine bizim reklamlarda birbirimize baktığımız gibi bakar hale gelmişler. Gerçekten çok tuttu filmler.
Futbolu sever misiniz?
Tolga Ç.: Nefret ederim. Hayatımda bir kez stada girdim, o da 19 Mayıs çalışması içindi. Geçenlerde Demet (Akbağ) ablanın kocası beni maça götürmek istedi. Ben ketenpereye getirdim de gitmedim. Olayları görüyoruz. 90 dakika eğlenmeye gidiyorsun, cesedin çıkabiliyor sahadan. Gideceğim, bağıracağım orada, ertesi gün sesim kısılacak ve oyun oynayamayacağım. Benim önce işim gelir.
Demet E.: Ben çok seviyorum futbolu. Galatasaraylıyım. Şimdilerde çok vaktim yok ama eskiden "Maraton"u hiç kaçırmazdım.
"Biz sevilmeyi çok seviyoruz, çıkalım sahneye herkes bizi alkışlasın istiyoruz"
Gelecek için planlarınız var mı?
Tolga Ç.: Çiftçi olmayı istiyorum!
Demet E.: Ben sürekli tiyatro yapmak istiyorum. Çünkü doyduğum yer orası. Tiyatrocu olmasaydım çekilmez biri olurdum.
Tolga Ç.: Ya bırakalım bunları. Biz sevilmeyi çok seviyoruz abi. Çıkalım sahneye herkes bizi alkışlasın istiyoruz.
"Karımın Cem Yılmaz'ın kız kardeşi olduğunu önceden bilmiyordum"
İnsanlar Cem Yılmaz'ın kız kardeşiyle evlenmiş olmanıza nasıl bakıyor?
Tolga Çevik:Ben Özge ile ilişkimin başladığı dönemde Cem Yılmaz'ın kız kardeşi olduğunu bile bilmiyordum. Ki Cem Yılmaz benim arkadaşımdı. Zaten şu anda Özge Yılmaz değil Özge Çevik var.
Karınızın en az abisi kadar komik olduğu söyleniyor, bu doğru mu?
Tolga Çevik:Özge gerçekten çok komiktir. Biz gülerek aşk izdivacı yaptık. Her şeyin üstüne gülmeyi bilen insan olduğu için beni de çok motive ediyor. Ota boka güleriz. Gerçekten iyi anlaşıyoruz. O şimdi anne oluyor. Üç aylık hamile kendisi.
Baba adayı olmak nasıl bir duygu?
Tolga Çevik:Garip bir duygu. Geçen ay doktora gittik. Ultrasonda hareket ettiğini görünce elim ayağım boşaldı. İkinci gidişimiz bu ay olacak ama hâlâ çok heyecanlıyız. Eve ikinci el ultrason makinesi almayı bile düşünüyorum. Televizyona böyle bağlayıp seyretmek istiyorum.
Amerika'da Robin Williams ve Tommy Lee Jones'tan oyunculuk eğitimi almışsınız.
Tolga Çevik:Onların bu mesleğe nasıl baktıklarını öğrenmek için gittim oraya. Okul bitti, bize "Tebrik ederiz, süper bir öğrenci oldunuz" dediler. O kadar zaman sonra bizi daha yeni öğrenci yapmışlardı yani.
Neden orada kalmadınız?
Tolga Çevik:Annem oraya beni görmeye geldi. Yanında sarma dolma getirmişti. O an "Ben bittim" dedim, Türkiye'yi çok özlediğimi fark ettim. Suadiye'den arkadaşlar telefon edip bana gecenin bir vaktinde dürüm yediklerini söyledikten 1,5 hafta sonra Türkiye'ye döndüm.
Oynarken stilinizin fena halde Yılmaz Erdoğan'a benzediği söyleniyor.
Tolga Çevik:Son birkaç yıldır onun yarattığı adamları oynadım. Belki de bu yüzden böyle diyorlar.
Tehlikeli bir durum değil mi bu?
Tolga Çevik:Umrumda değil. "Sizin için gay diyorlar" diyenlere "Canlı yayında bir kadınla sevişeyim mi?" demeye benziyor bu.