Başarılı oyuncu Tolga Çevik Söz Sende'de Balçiçek Pamir'in sorularını yanıtladı.
Komedi Dükkanı'nın tiryakisi olduk. Biraz anlatır mısınız, nasıl başladı?
Sinan Çetin televizyona bir şey yapmamı istedi. "Ne yapalım?" derken, sürekli toplantılar yaptık. Bir gece benim aklıma geldi. Yönetmen orada bir tampondu. Sahnede bir şey yapamazsam ben işaret edecektim. Ama olay bambaşka bir hale geldi.
O kadar çok izleyeni oldu ki, farklı kanallara geçti, turne oldu. Hatta Okan Bayülgen, "Bu benim formatımdır" dedi..
Öyle şeyler söyleniyor. Cevap vermek gibi bir tarzım yok. O benim büyüğümdür, bazı şeyleri zamana bırakmak benim daha çok hoşuma gidiyor. Onlara nazaran genciz. o yüzden çok fazla söz söylemek yakışmaz. Böyle olması gerekir diye düşünüyorum. Umarım ileride gençler de bana böyle davranır.
Konservatuara girememe durumu varmış. Niye seni konservatuara almadılar?
İlk başta ben de öyle düşündüm. İsmimi listede göremiyince küstüm. Sanıyorum ki herkes beni bekliyor. 18 yaşında insan böyle düşünüyor. Yıllar geçtikçe dedim ki "Ben o gün herhalde iyi değildim"
Ama senin deyiminle konuşamayanları, pepe olanları bile almışlar.
Ben onu zaten ömrümün sonuna kadar unutmayacağım. Belki öyleydi ama çok güzel oynamıştı. Onu da bilemiyorum. İnsan olgunlaştıkça böyle şeylere daha farklı yaklaşıyor. Demek ki ben orayı hak etmedim. Bence kaderim açısından iyi de oldu. Bambaşka bir yere geldi olay.
Amerika'ya gidiş de çok ilginç olMuş değil mi?
Artık son çare. Çünkü ben bu işi yapmak istedim. Baktım ki burası çok zor bir ülke . Bizim branşta ortaya çıkman için çok debelenmen gerek. Bunun için de sağlam bir yol seçmen lazım. Bu iş okumadan olmuyor. Yeditepe oyuncularıyla kursiyerlik yaptım bir dönem. Göksel Kortay'ın eline düştüm..
Tomy Lee Jones ve Roben Williams, çok önemli hocalar. Nasıldı onların dersleri?
Onlar bize ayda bir kere derse geliyorlardı. Çünkü orada enteresan bir sistem var. Onlar çok astronomik rakamlar aldıklar için devlet de diyor ki "Siz eğitime katkıda bulunun, ben de sizin verginizden düşeyim" İki tane Oscarlı oyuncu, valla çok güzel insanlardı, ne diyeyim. Bir kere kompleksiz insanlardı, hocalık diye bir durum yok.
Ne öğrendin?
Benim hayatımdaki mihenk taşlarından bir tanesi, Tomy Lee Jones'un şöyle bir cümlesi vardı: "Bir kişi mezun olamaz, o da oynayan kişi" Çok ciddi bir laftır bu. Biz de o yolda yürüdük, çıktık.
Bir cümleni daha hatırlıyorum, "Oldum dediğim an biterim"
Bu çok bilinen bir şey zaten. Herkesin düştüğü bir tuzaktır. "Çok iyi yaptım" dersiniz, sonra...
Cem Yılmaz'ın kız kardeşiyle birliktesiniz, her erkeğin kız arkadaşını güldürme gibi bir misyonu var ya, "Bir dakika ya" dediniz mi?
Ben başta bilmiyordum. "Bir oyuna gideceğim" dedi bana, "Hangi oyun?" dedim. Ben Cem Davran sandım. Sonra bir gün BKM'de buluştuk(Ben o zamanlar BKM'deydim)...
Bir de çok eğlenceli bir isteme durumu yaşanmış.
Normal iki aile değil, o yüzden çok eğlenmiştik.
"Avrupa Yakası'nda ben antrenmandayım, kendi maçıma Komedi Dükkanı'nda çıkıyorum" demiştiniz.
Tabi orada çok muhterem ve kalemi çok kuvvetli bir yazarımız var. Ben onun bana sunduğu şeyi birazcık kızartıyorum.
"Yüzde yüz bir şey katmıyorum" diyorsunuz.
Mümkün değil, katamazsınız. Çok güzel yazıyor, oraya bir şey katmaya çalışmak lüzumsuz bir çaba. Komedi Dükkanı'na ve aileme biraz daha vakit ayırma arzusu...
"Hümeyra gittiği için Tolga ayrıldı" dendi.
Böyle şeyleri söylemeyi seviyorlar. Öyle bir şey yok. Ben zaten sezon sonunda sinyallerini vermeye başlamıştım. Çok yorulMuştum. Yazın da turneye çıkınca bu sezon yapacak halim kalmadı.
Komedi Dükkanı'nda her şey o anda mı oluyor, hakikaten?
Valla bunu misafirlere sormak lazım. Bunu nasıl ispat edeciğim, bilmiyorum.
Peki sen en çok kime gülüyorsun?
Karıma gülüyorum. Ben gene şakamda hesap yapıyorum da onun perdesi yok, biraz çılgındır.
Habertürk