Tolga Çevik Fan Sitesi (:
En Zibidi (!) Siteye HosGeldiniz Smile

Tolga'nın Bal'ıyım Diyorsan Üye Olmalısın



TOLGACEVİK.1TALK.NET

En yeni Kavuklu-Pişekâr 83179575
Tolga Çevik Fan Sitesi (:
En Zibidi (!) Siteye HosGeldiniz Smile

Tolga'nın Bal'ıyım Diyorsan Üye Olmalısın



TOLGACEVİK.1TALK.NET

En yeni Kavuklu-Pişekâr 83179575
Tolga Çevik Fan Sitesi (:
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Tolga Çevik Fan Sitesi (:


 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 En yeni Kavuklu-Pişekâr

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
.::cєνíк::.
ραтяση
ραтяση
.::cєνíк::.


Mesaj Sayısı : 328
Kayıt tarihi : 27/07/09

En yeni Kavuklu-Pişekâr Empty
MesajKonu: En yeni Kavuklu-Pişekâr   En yeni Kavuklu-Pişekâr EmptyPtsi Tem. 27, 2009 10:40 pm

En yeni Kavuklu-Pişekâr

Çekimleri yaptıklara salona bilet yetişmiyor, televizyonda izleyenler sıkı takipçisi oluyor. Komedi Dükkânı'nın yaratıcısı Tolga Çevik ve görünmeyen yönetmene karşı kader arkadaşı Salih Kalyon yeni gülme modellerimizi anlattı


En yeni Kavuklu-Pişekâr 66220040

TOLGA ÇEVİK: Seyircilerin yüzde 95'i şöyle bir şey söylüyor, 'Dün bir şey dediniz, çok komikti ama neydi?' Bence en büyük başarı budur, aklında kalmıyor. SALİH KALYON: Eşimiz dostumuz torpil istiyor. Salon da küçük. Bazen büyük yerlere geçmeyi hayal ediyoruz. FOTOĞRAF: MUHSİN AKGÜN


ÇİĞDEM ÖZTÜRK

Bir süredir TV8'de cuma akşamları yayınlanan 'Komedi Dükkânı' tabir caizse insanları kırıp geçiriyor. YouTube'da eski bölümlere takılanlar hepsini izlemeden bilgisayarın başından kalkamıyor. Tolga Çevik ve Salih Kalyon, kim olduğu son programda açıklanacak olan yönetmenin direktifleri doğrultusunda öyle bir 'rol kesiyorlar' ki kahkahayı basmamak ayıp olur. Dertleri iş bulmak, her şeye razılar. 'Komedi Dükkânı'nda her şey doğaçlama, senaryo yok. 'Vizontele-Tuuba', 'Herkes Kendi Evinde' gibi filmlerden ve tiyatro oyunlarından tanıdığımız Tolga Çevik ve toplumsal hafızamızda sağlam bir yeri olan 'Bizimkiler' dizisiyle bildiğimiz, Ankara Sanat Tiyatrosu ve Dostlar Tiyatrosu'nun oyuncularından Salih Kalyon'la 'Kızılderili ve Soluk Benizli' skecinin hemen öncesinde Plato Film'de sohbet ettik.

[size=15pt]Eş dost torpil istiyor [/size]
Sahnede çıkmadan önce nasıl hazırlanıyorsunuz?
Tolga Çevik: Kafamızda bir şeyler beliriyor, tartışıyoruz, sonra kostüm falan gerekiyor. Çok ciddi bir ekibin binlerce fikir teatisinden çıktı bu proje.
Salih Kalyon: Tolga'dan çıkmış proje, beni de davet etti. BKM'de (Beşiktaş Kültür Merkezi) birlikte çalışıyorduk, başka projelerde de sahneyi paylaştık. Önce meseleyi kavrayamadım, işin içinde rezil olmak da var. Sonuçta başlangıçta düşünülenin dışında kendiliğinden bir şey gelişti. Kavuklu-Pişekâr, Karagöz-Hacivat gibi. Ortaoyunundaki usta çırak gibi. Zaman zaman yer değiştiriyoruz.
Yer bulmak artık epey zor oluyormuş.
S.K.: Eşimiz dostumuz torpil istiyor. Kendi adıma mutluyum, Ankara Sanat Tiyatrosu'ndayken de yaşamıştım bunları, ailemize, çevremize yer bulamazdık. Şimdi salon da küçük. Bazen büyük yerlere geçmeyi hayal ediyoruz.
Büyük bir yere geçerseniz oyunun kimyası değişir mi?
T.Ç.: Çok değiştirmiyor, bizim sahneye koyduğumuz fotoğrafta değişiklik oluyor. Çok bekleyen var. Böyle gidersek kasımdan sonra izleyebilecekler, seyirci için büyütelim istiyoruz.
Aslında sahnede sizin ve seyircilerin dışında kamera da var.
S.K.: Evet, ama çok farkında değiliz kameranın. Rol yapmıyoruz, doğal olduğu için seyirci bu kadar sevdi. Seyirci de katılıyor, bizi yönlendiriyor.
T.Ç.: Bu yaptığımız seyircisiz de yapılır, ama seyirci olmadan çok tatlı bir şey çıkacağını zannetmiyorum. Çok basit bir şey yapmanın bile sahnede veya kamera karşısında ne kadar zor olabileceğini anlatıyoruz.
S.K.: Durum komedisi dediğimiz şey işte.
Göze görünmeyen biriyle yapılan konuşma, konuşan tarafı izleyeni hep güldürür. Neden?
T.Ç.: Orada başka bir şey var. Görünmeyen kişinin seyircinin de sesi olması çok önemli. Bunu anlatmak istemiyoruz aslında. Çok büyük paralar harcamadan da bu proje sevdirilebilir. İki kişi sahneye çıkıyoruz, birinin sesi duyuluyor, Özer Atik müzik yapıyor, ama yakında bütün ekibin fotoğrafı çıkacak, bayağı kalabalığız, kolektif bir iş bu.


Dil sürçse de, sürçmese de!..
Televizyondaki mizah serüvenine baktığımızda başta Uğur Dündar'ın programındaki skeçler vardı, sonra 'Olacak O Kadar' dönemine gelindi. Şimdiyse daha farklı bir anlayışa sahip olduğunu görüyoruz mizah programlarının.
S.K.: Tabii, Müjdat Gezen, Uğur Dündar'ın programında skeçler hazırlardı. Mesela ilk TRT komikleri Ali ile Ayhan vardı. Bizim en büyük şansımız yazılı metnimizin olmaması, özgürüz. Aslında Can Yılmaz bize her oyun için bir içerik rehber olacak kısa bir metin yazıyor, ama onu ezberlemiyoruz.
T.Ç.: Güzel tarafı şu, dilin sürçerse işe yarıyor, sürçmezse yine işe yarıyor.
S.K.: Sadece genel geçer doğruların dışına çıkmıyoruz. TRT'nin o yıllarında böyle bir şey söz konusu değildi, müthiş kurallar vardı. Hiç unutmuyorum, Uğur Dündar'ın programında Müjdat Gezen, Bağdat Caddesi'nde yarışçı çocuklardan birinin babasını oynuyordu, 'Sınıfı geçti diye kerataya araba aldık, gitti kaza yaptı' dediğinde bu eleştiriliyordu TRT'de.
'Olacak O Kadar'da da bir şeylere dokunuyorlardı, hatta sansür yüzünden daha komik anlatım biçimleri ortaya çıkıyordu. Ama artık başka şeylere gülüyoruz.
T.Ç.: Bizim bununla ilgili önemli bir formülümüz var. Şaka yapıyorsanız ve izleyiciden de tepki geliyorsa bunun bir son kullanma tarihi olduğunu unutmamak lazım. Şimdi aynı programı seyredin, ne kadar gülersiniz bilmem.
S.K.: Seyirci sahnede seyrettiği olayı üstüne alınmıyor. Politik tiyatrodan geldiğim için biliyorum. Tiyatronun tek bir görevi vardır, insanlığa ayna tutmak, diyor Shakespeare usta. Başkalarının başına gelir, benim başıma gelmez diye düşünüyorlar. Bizim gösterdiğimiz duruma gülünüyor, gülünecek durum mu bu! Rahmetli Aziz Nesin'in güzel bir tanımlaması vardır: "Yazdıklarımı ağlayarak yazıyorum, insanlar okuyunca gülüyorlar." Sanatla devrim dünyanın hiçbir yerinde olmamış. Eğitim, kültür, sanat, edebiyat beraber olduğunda toplumlar bir yere gider. Şimdi hep birlikte bir yere gidiyoruz ve oturup halimize gülüyoruz.
Siz çocukluğunuzda nasıl bir komedi tedrisatından geçtiniz, neler izliyordunuz? Devekuşu Kabare sever miydiniz?
T.Ç.: Biz kayıp dönemiz. Salih Abi'nin anlattıkları bizim hikâye gibi dinlediğimiz bir dönem. Biz MTV'ye doğduk. Ama 'Yasaklar' başucu kasetimdi, onunla uyurdum. Ama taklit, dalga geçtiğin adamı yüceltmek gibi olduğu için asla yapmam, birine laf sokmaya da çalışmam. Çocuğum bana politikaya atılacağını söylerse, 'Hemen evden fırla git, bir daha da gelme, arada anneni ara' derim. Ama derse ki, Japonya'da tiyatro yapacağım, kendi bilir.
S.K.: Mizah her zaman yapılacak, yapılmalı. Bütün bunlar olurken gülelim, insan olduğumuzu hatırlayalım.
T.Ç.: Seyircilerin herhalde yüzde 95'i programla ilgili şöyle bir şey söylüyor,
'Dün bir şey dediniz, çok komikti ama neydi?' Bence en büyük başarı budur, aklında kalmıyor. Refah seviyesi daha yüksek ülkelerde mizah iyi iş yapar, refah seviyesi düşük bir ülkede içinde bulunulan durumla ilgili şaka yaptığında insanlar için daha yorucu.
S.K.: Kaz Dağları'ndan altın aranacak, köylüler toplanmış ayaklanmışlar, bundan basının büyük kısmının haberi yok, gerçekten ilgilendirmiyor insanları. Bayraklarla yürüyüşler yaptık, ben de katıldım. Sonra seçimler oldu. Bütün bu keşmekeşin içinde insanlarımız için gülecek bir zaman gerekiyor.


Senaryo yazan izleyici bile var!
ABD'de kaldınız uzun süre. Oradaki mizah anlayışıyla buradakini karşılaştırabilir misiniz?
T.Ç.: Orada bu işi yapıyor olsaydık birer milyon dolar olurdu hesaplarımızda, her şey aşılmış bir de sanat yapılıyor olurdu. Bizim ülkede sanat alt sıralarda. Tevazuyla bir iş yapmaya çalışıyoruz, ona rağmen bu hale gelmesi büyük bir başarı bizim için.
'Komedi Dükkânı'na dair ne var yok diye internette biraz gezinince bir sürü insanın programı bayağı sahiplendiğini fark ettik.
T.Ç.: Senaryo yazan bile var, içli dışlı bir ilişkimiz var izleyiciyle.
S.K.: Futbolda da oluyor aynısı, insanlar fikir yürütüyorlar.
Bundan sonrası için nasıl projeleriniz var?
T.Ç.: Eğer devam edersek bir yıllık gidişat hazır. Bazı şeyleri tadında bırakmakta fayda var. Belki bu sefer sırf yönetmen olur sahnede, biz dışarıda oluruz.
S.K.: Dükkân burası, oyuncular girer, oyuncular çıkar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
En yeni Kavuklu-Pişekâr
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Tolga Çevik Yeni Asır röportajı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Tolga Çevik Fan Sitesi (: :: Tolga Çevik :: Basında Çıkan Haberler-
Buraya geçin: